Okumak,okumak,okumak bütün bu uğraşın sebebi de güzel bir meslek sahibi olup yüksek standartlı bir yaşa sürmek.Önceleri lise mezunu olanlar öğretmen oluyor yavrım denilirken zamanla üniversite okuyanlar bile işsiz kalmaya başladığı için bölüm seçerken daha dikkatli davranmak zorundayız.
Sonuçta 4 yılın sonunda halk eğitim sertifikası değerinde bir diplomayla başbaşa kalmayı kimse istemez.
Köprüden önceki son çıkışa yaklaşmakta olan lys adayları için küçük bazı tavsiyelerde bulunmak istiyorum.Öncelikle herkesin alanı bellidir geleceği var diye farklı alanlardan tercih yapmaya kalkmak(puanınız yetse bile)çokta mantıklı değildir.
Çünkü hayat ygs-lys süreci gibi bir süre sıkıp bırakmıyor sizi.
Önce o bölümü 4(bazen 2) sene okuyor sonrada o meslekte ilerliyorsunuz.
Her ile 1 üniversite projesi,her köşebaşına açılan sözde vakıf özde metrobüs durağı üniversiteleri yüzünden eğitimde kalite düştü.
Tabi bunun yanında arz fazlasının oluşmasıyla da üniversite mezunları arasında rekabet de günden güne arttır.
Bugün baktığımızda garanti sayılabilecek tek alan sağlık ve güvenlik gibi duruyor.Polis ve harp okulları özel alanlar olduğu için pek üstünde durmuyorum.Bunun yanında sağlık bile bu hızla alım olması durumunda ileride mezun olacaklar için sıkıntı oluşturabilir.
Geçtiğimiz günlerde sağlık bakanlığı da bunun farkına varmış olacak ki tıp fakültelerinin kontenjanını dondurdu.
Önümüzde ki yıllarda kademeli olarak ta düşürmeye karar verdi. Eğer bu hızda mezun verilmeye devam edilseydi 10 sene sonra atanamayan doktor diye bir terim ortaya çıkabilirdi.
Evet atanamayan dediğimize göre akla ilk gelen meslek grubuna da bir parantez açmak lazım.Öğretmenlik hala prestijli bir meslek ama maalesef alan farketmeksizin o kadar çok atanamayan öğretmen var ki bugün üniversiteye girecek birinin mezun olana kadar geçecek sürede verilecek mezunlarla beraber arenada aslanların insafına bırakılmış gladyatör misali mücadele vermesi gerekebilir.
Bu mesleklerin yanında eşit ağırlığa baktığımızda hukuk ve pdr tercih edilen ya da edilmek istenen mesleklerde hala başı çekiyor.
Özellikle son yıllarda hukukta olan yığılma onunda geleceğini tehlikeye atsa da pdr gerek ataması gerek okumasıyla gözde bir meslek.
Sözelci arkadaşlar için ise pekte pembe bir tablo çizmek mümkün değil.Sözel bölüm mesleklerin hepsine insanlar önyargıyla yaklaşıyor. Kaliteli eğitim verilen yer pek yok.Bütün bunların yanında müthiş bir yığılma var. Kişi eğer sözelden (helede iletişim fakültesi)bir bölüm seçecek ise kesinlikle her şey onun gayretine bağlı kalıyor.
Mühendislik seçiminde ise ODTÜ, İTÜ tarzı okullar her zaman olduğu gibi başı çekiyor.Şu acı gerçeği de ifade etmek zorundayım ki mühendislikte artık eskisi kadar popüler değil saydığım okullar dışında bir yerden mezun olduysanız sizde büyük bir yarışın içinde bulacaksınız kendinizi.
Sende içimizi kararttın deseniz de üniversiteye geçip Türk eğitim sistemiyle tanışınca bana hak vermeye başlayacaksınız iş hayatına atıldığınızda ise bu hak verme nirvanaya ulaşacak.
Tabi her şeye rağmen hayallerinizden vazgeçmemek çalışmak didinmek ve başarıya ulaşmak sizin elinizde bunu unutmayın :)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder